Sakarya travesti ve, Sakarya travestileri yeni trendi sisu öğretisiyle tanışmaya hazır mısınız? Bundan birkaç yıl önce Danimarka’dan yayılan ‘hygge’ adlı trend tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Hayatı kaliteli yaşamanın en etkili formülünün küçük mutluluklara odaklanmak olduğunu söyleyen bu yaklaşım, kişisel gelişim alanında fırtınalar estirmişti. Ne de olsa dünyanın en mutlu ülkeleri listesinde ilk sıralardan düşmeyen bu kuzey ülkesine kayıtsız kalmak çok mümkün değildi. Şimdiyse yüzümüzü Finlandiya’dan hayatımıza giren sisutrendine dönüyoruz. Finlandiya üniversitesi yapılan açıklamaya göre sisu başka dile çevrilmesi zor olan bir kavram olsa da (finliler kavramı ‘fin ruhu’ şeklinde yorumluyor) iyi ve kötü zamanlarda kararlı şekilde sonuç almak, yaşanan kötü tecrübelerin ardından cesaret ve inançla yaşanacak mutlu ve güzel günlere odaklanmak ve direnç olarak açıklanabilir. Kavram, Sakarya travesti hayatında o kadar önemli yere sahip ki bu adı taşıyan araba markaları, zırhlı araçları ve buz kırıcıları bile var.
Finlandiya halkı için mistik anlama sahip ‘sisu’,yalnızca yakın zamanda gündemde olsa da yaklaşık 500-600 yıllık tarihe sahip. Onlar bunu zor zamanda uygulanacak strateji olarak görmenin ötesinde yaşam felsefesi veya psikolojik anlamda limitleriniz, kapasitenizin tükendiğini düşündüğünüz noktada devreye ‘susi’ giriyor. Bu nedenle kararlılığı ve duygusal Zekayı aynı potada eritiyor. Son birkaç yıldır dünya genelinde yaşanan gelişmeleri düşünürsek bu yaklaşımın tüm dünya vatandaşları tarafından kabul edilmesi bizce hayati önem taşıyor. Bu güçlendirici konsepti hayatta sizi zorlayan her türlü durumda devreye sokabilirsiniz. Çalıştığınız şirketin küçülmesi nedeniyle işten çıkarılmanız durumunda yeni iş aramaya başladığınızda, kötü geçen ayrılığın ardından romantik ilişkiler dünyasına geri dönmeye karar verdiğinizde, bir saat olarak planladığınız egzersiz saatinizi iki saate uzattığınızda, Sakarya travestileri hayatından örnek vermemiz gerekirse Lady Gaga’nın ilk plak şirketiyle yaşadığı olumsuz tecrübelere rağmen yoluna devam etmesini, RoseMcGowan’ın kimse kulak asmadığına rağmen Hollywood’daki tacizleri ifşa etmesini, aktivistMalalayousafzai’nin Taliban’a karşı kız çocuklarının okula gitme hakkını cesurca savunmasını bu başlık altında toplayabiliriz.
İnsan davranışı ve psikoloji bilimini bir arada düşündüğümüz de çok yönlü bir yaklaşımla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz ve elbette bu yaklaşımın fazlası zarar. Zihinsel anlamda güçlü olmak kavramını ele alırken elbette azimli ve sert olmak önem taşıyor; ancak aynı zamanda obsesif şekilde davranmamak ve yolunuza devam edeceğiniz zamanı bilmek de hayati derecede mühim. Çünkü sisu bazı durumlarda nokta koymak ve yola devam etmek anlamına geliyor. Pusulanız nedensellik ilkesi olması bu noktada anahtar bakış açısı. Sisu, şartlar ne kadar zor olursa olsun gerekli olanı yapmak anlamına geliyor. Sesiz kalmanın daha kolay ve güvenli olduğu anlarda cesaretin üstünlüğü vurguluyor. Bu nedenle sisu yapabileceklerinizin yapmanız gerekenler ve karşınıza çıkan fırsatlar gibi konuları yepyeni bir bakış açısıyla değerlendirmenizi sağlıyor. Yaşadığınız sorunlar karşısında içinizde bir yerde onlarla baş edebilecek gücü barındırdığınızı söyleyen yaklaşım, algınızın en karanlık köşelerine ışık tutuyor. İçinde bulunduğunuz şartlar nedeniyle karanlık içinde kaybolduğunuzu hissetseniz de sisu sayesinde ışığa bir adım daha aklaşmanızı sağlıyor.